Fatih Belediyesi tarafından yürütülen Yedikule Hisarı restorasyon çalışmaları kapsamında oluşturulan Bilim Kurulu, alanında uzman akademisyenlerin ve danışmanların katılımıyla toplandı. Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan’ın da teşrif ettiği toplantıda yalnızca yapısal müdahaleler değil; tarihî mirasın kültürel, sosyal ve sembolik boyutları da çok yönlü biçimde ele alındı. İstanbul’un sur içindeki kadim yapılarından biri olan Yedikule Hisarı’nın geleceğine dair yol haritası bu toplantıda disiplinlerarası bir yaklaşımla yeniden değerlendirildi.
Katılımcılar sahada yürütülen teknik uygulamaları detaylı biçimde ele alırken aynı zamanda yapının İstanbul’un kolektif hafızasındaki yeri, şehrin kimliğiyle kurduğu bağ ve kamusal bellekteki karşılığı üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
Başkan Turan toplantıda yaptığı konuşmada, Yedikule Hisarı’nın yalnızca bir mimarî yapı değil; aynı zamanda bir tarihsel anlatı olduğunu vurguladı. “Asırlardır İstanbul’un tarihini taşlarında taşıyan bu yapının hâlâ ayakta, hâlâ görkemli olduğunu görmek bizlere büyük bir sorumluluğu hatırlatıyor. Bu görkemi muhafaza etmek sadece bugünün değil, yüzyılların sesini yarına taşımak anlamına geliyor,” dedi. Restorasyonun yalnızca duvar onarmak ya da taş yenilemekten ibaret olmadığını, aksine geçmişle bağ kurmak ve tarihî adalet duygusunu canlı tutmak olduğunu ifade etti.
Restorasyon sürecini sadece bir belediyecilik faaliyeti olarak değil, toplumsal ve akademik katılımı önceleyen bir kültür politikası olarak ele aldıklarını dile getiren Başkan Turan, Bilim Kurulu’nun bu sürece yön veren, onu derinleştiren bir rol üstlendiğini belirtti. “Biz restorasyonu bir yapının eski hâline döndürülmesi değil; o yapının anlamını koruyarak, gelecek kuşaklara ait olabileceği bir forma kavuşturulması olarak görüyoruz. Bu ancak bilimsel akıl ve çok sesliliği esas alan bir yaklaşımla mümkün olabilir,” diye konuştu.
Toplantıda ele alınan başlıca konular arasında; yapının taşıyıcı sistemine dair analizlerin güncel verilerle değerlendirilmesi, özgün mimari detayların korunmasına yönelik geliştirilen yöntemler, alanın kültürel ve eğitimsel işlevlerle desteklenmesi, ziyaretçi güvenliği, bilgi panoları ve dijital rehber sistemleri yer aldı. Ayrıca hisarın çevresindeki ekolojik dokunun korunması, çevreyle kurduğu ilişki ve peyzaj planlaması gibi başlıklar da disiplinlerarası bir bakışla masaya yatırıldı.
Bilim Kurulu üyeleri tarihî yapının yalnızca fiziksel olarak değil; anlam dünyasıyla da korunması gerektiğini vurguladı. Yedikule Hisarı’nın kent hafızasındaki yeri, toplumla kurduğu duygusal bağ ve toplumsal karşılığı, restorasyon politikalarının temelini oluşturan bir zemin olarak tanımlandı. Bu doğrultuda yapılan her müdahalenin sadece teknik değil; aynı zamanda etik, tarihsel ve estetik bir sorumluluk taşıdığı ifade edildi.
Toplantının sonunda söz alan Başkan Turan, bu tür buluşmaların yalnızca birer değerlendirme toplantısı değil; aynı zamanda bilinç paylaşımı ve tarihî mirasa sahip çıkma biçimi olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Yedikule Hisarı bizim için sadece bir yapı değil; İstanbul’un, hatta medeniyetimizin özeti niteliğinde bir mekandır. Bu kıymetli eseri restore etmek onu sadece ayağa kaldırmak değil; yeniden ruh kazandırmak, anlamını taze tutmaktır. Bilim Kurulumuzla birlikte bu süreci şeffaflıkla, titizlikle ve ortak akıl ilkesiyle sürdüreceğiz. Her katkı hisarımızın geleceğine atılmış sağlam bir temeldir,”.
Toplantı alınan karar ve önerilerin kayıt altına alınmasıyla sona erdi. Yedikule Hisarı restorasyon süreci; bilimsel rehberlik, kültürel sorumluluk ve kamu yararını esas alan bir anlayışla ilerlemeye devam edecek. Bir sonraki kurul toplantısında sahada gözlemlenen gelişmeler ve uygulama sonuçları yeniden değerlendirilecek, ortak akıl çerçevesinde yeni adımlar atılacak.